74 yaşındaki usta, 66 yıl boyunca ailesinden öğrendiği geleneksel mesleği sürdürerek bu alanda bir yaşam öyküsü yazdı. Kazandığı tecrübeyi oğlu ile paylaşan usta, bu kadim sanatın genç nesillere aktarılmasında büyük bir rol oynamayı hedefliyor. Bu haberimizde, onun hayat hikayesini, işine olan tutkusunu ve oğlu ile birlikte ilerleyen süreçte nasıl bir yol haritası çizeceklerini ele alıyoruz.
Yüzyıllardır süregelen aile mesleği, bugün 74 yaşındaki Emre Bey’in ellerinde yeniden hayat buluyor. Emre Bey, 8 yaşındayken babasıyla girdiği atölyede ilk eğitimini almış ve o zamandan beri bu mesleği severek icra ediyor. Geçmişten günümüze süregelen bu ustalık yolu, sadece bir iş değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi haline geldi. Ustaların ustası olarak bilinen Emre Bey, geleneksel yöntemlerle yaptığı işin inceliklerini, ustalık döneminde öğrendiği derslerle zenginleştirmiş. Aile üyelerinin bu mesleğe olan bağlılığı, hem bireysel gelişim hem de işin kalitesi açısından son derece önemli bir rol oynamış. Her nesil, bir öncekinden öğrendiklerini kendi yorumlarıyla harmanlayarak ailesinin kültürel mirasını devam ettirmiş.
Emre Bey’in oğlu Ahmet, babasının izinden giderek bu mesleği devralmayı planlıyor. Genç yaşta bu alanda çalışmaya başlayan Ahmet, babasının deneyimlerini ve bilgilerini günlük yaşamının bir parçası haline getirmiş durumda. Yalnızca ustasından öğrendiklerini değil, aynı zamanda yeni ve modern dokunuşlarla bu geleneği geleceğe taşımayı hedefliyor. Oğul, babasının işine olan sevgisini gördüğünde, bu mesleğin ona kattığı mutluluğu ve doyumu daha iyi anlıyor. Emre Bey, oğlu Ahmet’e sadece teknik bilgiler vermekle kalmıyor, aynı zamanda bu meslekteki azim ve kararlılığı da öğretmeye çalışıyor. Yüzde yüz müşteri memnuniyeti sağlayan çalışma prensipleri, her zaman onların en önemli ilkelerinden biri olmuştur.
Hitap ettiği geniş müşteri kitlesi, Emre Bey’in başarılarının en büyük göstergesi. Geçmişteki deneyimleri, onu bugünün rekabetçi pazarında ayakta tutan en sağlam temel oldu. Ancak sadece hünerli ellerle değil, aynı zamanda sıcak bir tebessümle de müşterilerine hizmet ediyor. Müşteri ilişkilerine verdiği özen, onların sadakatini kazanmada önemli bir faktör. Emre Bey, gelecekte bu sıcak anlayışın da oğlu tarafından devam ettirileceğinden emin. İyi bir müşteri deneyimi, her zaman birlikte kurulan ilişkiler üzerinden şekillenir, diyor Emre Bey ve Ahmet de bu analizden hareketle işine uyguladığı temel yaklaşımını şekillendiriyor.
Her ne kadar dijitalleşme ve modern teknoloji yeni iş modelleri sunuyor olsa da, geleneksel yöntemlerin elden bırakılması gerektiğine inanmıyor. Emre Bey, geleceği düşünerek oğlu ile birlikte, hem geleneksel sanatı koruyup yaşatmayı hem de teknolojinin sunduğu fırsatları kullanarak diğer sektörel gelişmelerle entegrasyon sağlamayı amaçlıyor. Atölyelerinin kapıları, sadece müşterilere değil, genç nesillere de açık. Eğitim ve uygulama aşamasında gençlere destek olmak, geleneksel mesleği yeni nesillere aktarırken bir diğer önem taşıyan husus. Sonuç olarak, Emre Bey’in ve oğlu Ahmet’in öyküsü, yalnızca bir meslek hikayesi değil, aynı zamanda aile değerlerinin ve geleneklerin korunması adına da çarpıcı bir örnek teşkil ediyor.
Biyografik hatıralar, aile ve iş hayatının nasıl bir arada yürütülebildiğini gösterirken, gelecekte bu güzel sanatı daha çok kişinin öğrenmesi için çeşitli atölyeler düzenlenmesi gerektiğinin altını çizen Emre Bey, 'Benim işim, bir zanaatkarlık değil, bir tutku' diyerek genç nesillere ilham vermeye devam edecektir.