Türkiye'nin güneyinde yer alan Hatay, zengin tarihî ve kültürel mirası ile bilinirken, bu mirasın en göz alıcı örneklerinden biri de kadınların el emeğiyle ürettiği seramik eserlerdir. Killi toprakla yapılan bu geleneksel el sanatları, sadece bölgenin ekonomik hayatına katkı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda kadınların kahramanlık hikâyelerini de gün yüzüne çıkarıyor. Hatay'da yaşayan kadınlar, bu sanatı yaşatarak, geçmişten gelen bilgi ve becerilerini modern dünyaya taşıyor. Ancak bu süreç, birçok zorlukla dolu ve gerçekten de yorucu bir iş.
Killi toprak, Hatay’ın kırsal kesimlerinde bol miktarda bulunur. Kadınlar, sabahın erken saatlerinde toplayarak başladıkları bu serüven, onları hem fiziksel hem de zihinsel olarak zorluyor. Killi toprağın işlenmesi, öncelikle toprak seçimi ve hazırlanması aşamasını içeriyor. Toprağın doğru seçilmesi, eserlerin kalitesini doğrudan etkiliyor. Kadınlar, yıllardır süregelen bu geleneği gün geçtikçe geliştiriyor ve yenilikler ekleyerek sanatsal yeteneklerini bir adım öteye taşıyorlar. İster iç mekan dekorasyonu için kullanılacak çömlekler, ister günlük hayatı kolaylaştıracak mutfak gereçleri… Her bir parça, ustalık ve özverinin bir örneği. Çalışmalar sırasında, kadınlar arasında kurulan dostluk ve yardımlaşma ruhu ise bu sanatı daha da kıymetli hale getiriyor.
Hataylı kadınların bu zorlu fakat keyifli işte karşılaştıkları zorluklar, sadece fiziksel emeği değil, aynı zamanda toplumsal algıyı da içeriyor. Pek çok kadın, ailevi sorumluluklarını da aynı anda yürütmek zorunda kalıyor. Elde edilen gelir, aile bütçelerine ciddi katkılar sağlarken, kadınlar kendi özgüvenlerini de geliştiriyor. Kendi ayaklarının üzerinde durarak, toplumsal eşitliği sağlama yolunda önemli adımlar atıyorlar. “Çok yorucu bir iş” diyen kadınlar, bu yorgunluğun getirdiği mutluluğun, yapılan her işte, el emeğinde ve sevgiyle üretilen eserlerde gizli olduğunu dile getiriyorlar.
Sonuç olarak, Hatay’da killi toprakla üretilen el sanatları, sadece geleneksel bir sanat biçimi olmanın ötesinde, kadınların güçlenmesi ve bölgenin ekonomik kalkınması açısından büyük önem taşıyor. Her bir seramik parçası, bu kadınların özverisinin ve dayanıklılığının bir simgesi haline geliyor. Hatay’daki bu kadınlar, toprakla olan bağlantılarını koparmadan, geçmişin mirasını gelecek nesillere aktarmaya devam ediyorlar. Killi toprakla kurulan bu ilişki, sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi. Hatay’ın kadınları, bu zorlu ama bir o kadar da keyif veren süreci yaşatarak, hem kendilerine hem de topluma değer katmaya devam ediyor.