İstanbul'un kıyı mahallelerinden birinde, 12 Ekim 2023 gecesi saat 22:30 sularında başlayan bir gecekondu yangını, mahalleyi saran bir korku ve panik yarattı. Yangın, kısa sürede birçok yapı ve yaşam alanının tahrip olmasına sebep oldu. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, alevlerin kontrolden çıkmasını önlemek için mücadelesini sürdürdü, ancak yaşanan felaket, yerel halkı derinden etkiledi. Yangının çıkış nedenine dair yapılan araştırmalar devam ederken, yangının ardından çevrede büyük bir yıkım yaşandı.
Yangının çıktığı anlarda, mahallede yaşayanlar büyük bir korku içerisinde panik halinde sokaklara döküldü. Alevlerin yükselmesiyle birlikte, gökyüzünü kaplayan dumanlar, yakın çevredeki insanları hızla etkisi altına aldı. Gecekondu sahipleri, evlerindeki eşyalarını kurtarmak için olağanüstü bir çaba sarf etti. Ancak dar sokaklar ve yetersiz aydınlatma, kurtarma çalışmalarını zorlaştırdı. İtfaiye ekipleri yangına müdahale ederken, sağlık ekipleri de duman nedeniyle rahatsızlananlar için hazır bekledi. Ekiplerin zamanında müdahalesi sayesinde yangın, çevredeki diğer yapılara sıçramadan kontrol altına alındı, fakat alevler birçok gecekonduyu küle çevirdi. Yangın sırasında yaralanan birkaç kişinin hastaneye kaldırıldığı öğrenilirken, can kaybı yaşanmaması büyük bir şans olarak değerlendirildi.
Yangının ardından bölgede yapılan hasar tespit çalışmaları, durumun ciddiyetini gözler önüne serdi. Yaklaşık 25 gecekondu tamamen yanarak kullanılamaz hale gelirken, birçok aile evsiz kaldı. Ülkenin dört bir yanından gelen yardımlar, acil ihtiyaçların karşılanmasına yönelik olarak hızla organize edilmeye başlandı. Yerel yönetim, etkilenen aileler için geçici barınma alanları oluşturma çalışmalarına da hız verdi. Ancak, yangının arkasında bıraktığı psikolojik etkilerin ve yaraların sarılması, zaman alacak gibi görünüyor. Yangın sonrası mahallede hüzün ve kaygı hâkimken, birçok aile, evlerini bir daha asla geri alamayacak olmanın acısını yaşıyor. Ayrıca, yangının çıkış nedeni üzerinde yapılan araştırmalar, toplumun genelini ilgilendiren güvenlik ve altyapı sorunlarını tekrar gündeme taşıdı.
Yerel halk, devletin ve yardım kuruluşlarının hızlı yanıtları için minnettar olsa da, daha kalıcı çözümler bekliyor. Uzmanlar, böyle felaketlerin yaşanmaması için bölgede kentsel dönüşümün önemine dikkat çekiyor. Mahalle sakinleri, sosyal dayanışmanın bu tür felaketler sonrası hayat kurtarıcı olduğunu bir kez daha anladı ve yardımlaşma duygusunun güçlendiğini ifade etti. Ancak, asıl sorunun köklü değişimlerle çözülebileceği görüşü de yaygınlık kazanıyor. İstanbul’un her geçen gün artan yapılaşma ve nüfus yoğunluğu, bu gibi acı olayların yaşanma ihtimalini artırırken, yetkililerin bu konuda acil adımlar atması gerekliliği her zamankinden daha fazla önem kazanıyor.
Yangının ardından duyulan endişeler ve geleceğe dair kaygılar, İstanbul’daki gecekondu bölgelerinde yaşayanlar için yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Ancak, yaşanan bu felaketin bir daha tekrarlanmaması ve benzer sorunların önlenmesi için toplumsal bilinçlenme ve kamu politikalarının güçlendirilmesi şart. Gecekondu yangını, birçok insanın yaşamındaki en zor anlardan birini yaşamasına neden olmuş olsa da, bu dönemde sağlanan dayanışma ruhu, umut verici bir gelecek için önemli bir adımdır. İstanbul’da yaşamın zorlukları her daim var olsa da, birlik olmanın getirdiği güç, yaraların sarılmasında en büyük destek olacaktır.