İstanbul, 30 Eylül 2023 tarihinde meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depremin ardından, kenti etkileyecek birçok soru gündeme geldi. Bu büyük sarsıntının ardından, kentin infrastrukturuna dair endişeler hayat buldu. Özellikle köprüler ve tüneller gibi ulaşım merkezlerinin durumu, hem yerel halk hem de yetkililer tarafından yakından takip ediliyor. Aksi bir durum yaşanmasının önüne geçmek için gerekli önlemler alınmaya başlandı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, bu konudaki kaygıları gidermek üzere önemli açıklamalarda bulundu.
Bakan Uraloğlu, İstanbul'daki depremin ardından yaptığı basın toplantısında, olası hasar tespit çalışmalarına hemen başlandığını belirtti. Uraloğlu, “Köprülerimiz ve tünellerimizde herhangi bir yapısal hasar olup olmadığını kontrol etmek için uzman ekiplerimiz devreye girdi. Güvenlik, her zaman önceliğimizdir” şeklinde konuştu. İstanbul'un önemli ulaşım arterleri olan köprülerin tarihi ve stratejik bir önemi olduğunu hatırlatan Uraloğlu, Marmara Bölgesi'ndeki depremlerin, altyapı projeleri, özellikle de köprü ve tünel inşaatları üzerinde nasıl etkili olduğu konusunu vurguladı. Şehir içi ulaşımda hayati öneme sahip bu yapılar, İstanbul’un günlük yaşamında büyük rol oynuyor ve dolayısıyla bu tür risklerin yönetimi son derece kritik bir önem arz ediyor.
Bakan Uraloğlu'nun açıklamalarının ardından, İstanbul'daki köprü ve tünel tespit çalışmalarını yürüten mühendislerin raportlarının beklenildiği gibi olumlu sonuçlar verdiği öğrenildi. Yapılan incelemelerde, köprülerin ve tünellerin yapı özelliklerinin sağlam olduğu, herhangi bir büyük hasar ya da sarsıntının etkisinin belirgin olmadığı bildirildi. Ancak, bu süreçte tüm altyapı unsurlarının sıkı bir şekilde gözlemlenmesi ve gerekirse bakım onarımlarının yapılması gerektiğinin altı çizildi.
Ayrıca, Bakan Uraloğlu, “Ekiplerimiz, önümüzdeki günlerde tüneller ve köprüler üzerinde detaylı incelemeleri ve bakım desteklerini gerçekleştirecektir” diyerek, süreçle ilgili daha fazla bilgilendirme yapacaklarının sinyallerini verdi. Mobil uygulamalar ve web siteleri üzerinden de halkı bilgilendirmeye devam edeceklerini vurguladı. Böylece, hem vatandaşların hem de yerel yöneticilerin gelişmelerden anlık olarak haberdar olmalarını sağlamak için daha şeffaf bir bilgi akışı oluşturulması hedefleniyor.
Kentte bu tür doğal afetlerin yaşanmasının ardından, insanların can ve mal güvenliğinin sağlanması için sürekli bir bilinç oluşturma çabası da yan bir hedef olarak belirleniyor. Bu bağlamda, İstanbul'da kamuoyunun bilinçlendirilmesi amacıyla, afet yönetimi ve yapısal güvenlik konularında eğitim programlarının başlatıldığı açıklandı. Uraloğlu, “Bir deprem anında nasıl davranılması gerektiği ve yapısal güvenliğin önemi hakkında halkımızı bilgilendirmeye yönelik çalışmalarımıza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Kısacası, İstanbul'daki deprem sonrasında yapılan açıklamalar, hem yerel halkın hem de şehir yöneticilerinin rahatlaması açısından önemli bir gelişmeler zincirine dönüşüyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu'nun yaptığı açıklamalar, depremin ulaşım altyapısını nasıl etkilediğine dair merak edilen birçok soruya net yanıtlar vermiş oldu. Bu durum, aynı zamanda şehir içi ulaşımın sağlıklı bir şekilde devam etmesinin yanı sıra muhtemel depremlere karşı alınacak önlemlerin de gözden geçirilmesi gerektiği anlamına geliyor. İstanbul’un dikkatle takip edilen altyapı güvenliği, bu tür afetlerde daha da önem kazanmaktadır. Sonuç olarak, İstanbul'un hem tarihi hem de stratejik köprüleri ve tünellerinin güvenliği için gereken tüm adımlar atılacak ve halkın huzur içinde yolculuk yapması sağlanacaktır.