Son dönem Türk edebiyatının önemli isimlerinden olan yazar Süha Oğuzertem, 24 Ekim 2023 tarihinde, İstanbul’da çıkan bir yangında yaşamını yitirdi. Edebiyatseverler ve yazar arkadaşları, bu acı haberle büyük bir üzüntü yaşarken, Oğuzertem’in hayatı ve eserleri üzerine yapılan anmalara da hız verildi. Yangının nasıl çıktığı ve olayın detayları, henüz belirsizliğini korurken, Oğuzertem’in yaratıcılığıyla doldurduğu boşluğun ciddiyetiyle bir kez daha yüzleştik. Bu yazıda, Süha Oğuzertem’in yaşamına, eserlerine ve topluma kattıklarına dair daha fazla bilgi vererek, onun anısını yaşatmaya çalışacağız.
1950’lerin ortalarında İstanbul’da doğan Süha Oğuzertem, çocuk yaşta edebiyata olan ilgisini keşfetti. Yirmili yaşlarında yazmaya başladığı kısa öyküleri, dergilerde yayımlanmaya başladığında, edebiyat çevrelerinde adından söz ettirmeye başladı. Zamanla roman, deneme ve senaryo yazarlığına da adım atan Oğuzertem, birkaç best-seller çıkarmış, kütüphanelerin vazgeçilmezi hâline gelmiştir. Döneminde toplumsal sorunları ve insan ilişkilerini irdeleyen eserleriyle tanınan Oğuzertem, edebiyatı bir araç olarak kullanmayı başaran nadir yazarlardan biriydi. Kendine has üslubu, derin karakter analizleri ve akıcı anlatımı ile okuyucularının gönlünde taht kurmuştu.
Yangının çıktığı yer, Süha Oğuzertem’in yazı hayatının büyük bir bölümünü geçirdiği taşra havasını yansıtan küçük bir dağ eviydi. Kısa süre içerisinde yayılan alevler, tüm aramalara rağmen Oğuzertem’in kurtulmasına engel oldu. Olayın ardından yapılan resmi açıklamalarda, yangının sebebi olarak elektrik kontağının gösterildiği belirtildi. Edebiyat camiasından birçok kişi, Oğuzertem’in kaybıyla ilgili sosyal medya hesaplarından duygu dolu mesajlar paylaştı. Tanınmış yazarlar, Oğuzertem’in eserlerinin Türk edebiyatına kattığı değerin altını çizerken, onun hayata dokunan sözleri ve birikimiyle asla unutulmayacağını vurguladılar.
Süha Oğuzertem’in anısına itibaren, birçok edebiyat ve sanat derneği, ortak yazılı bir bildiri yayımlayarak, bu büyük kaybın Türk sanatı üzerindeki etkisine dikkat çekti. Edebiyat dünyası, Oğuzertem’in ardından bir daha asla aynı olmayacağının farkında. Oynamış olduğu roller, yazdığı kelimeler ve paylaştığı düşünceler, nesiller boyunca yaşamaya devam edecek. Oğuzertem’in eserleri, önümüzdeki günlerde çeşitli edebiyat toplulukları tarafından daha geniş kitlelere ulaştırılarak anılacak.
Oğuzertem’in ardında bıraktığı eserleri, birçok edebiyat ödülü ile taçlandırmış ve onun yeteneğini uluslararası arenada da tanınmasını sağlamıştır. Günümüzde de, edebiyat öğrencileri ve akademisyenler tarafından sıklıkla incelenen eserleri, hem dil ve anlatım tarzı hem de tematik derinliğiyle hala tartışılmaktadır. Yazarın, kurgusal dünya ile gerçeği harmanladığı metinleri, Türk edebiyatının önemli kaynakları arasında yer almaktadır. 24 Ekim günü yaşanan bu olay, sadece bir yazarın değil, aynı zamanda bir neslin de kaybı anlamına gelmektedir. Oğuzertem'in ardında bıraktığı yazılar, okurlarına ve katılan sanat topluluklarına her zaman ilham verecek ve bu kaybın üzünçlü hatırasını yaşatmaya devam edecektir.
Son olarak, Süha Oğuzertem’in anısına yapılan anmalarda, birçok yazar, akademisyen ve edebiyatsever bir araya gelerek, onun eserlerini okuma ve paylaşma etkinlikleri düzenleyeceklerini duyurdular. Yaşamı boyunca toplumsal meseleleri, insan ruhunu ve hayatın karmaşasını derinlemesine irdeleyen Oğuzertem, bu dünyadan göç etmiş olsa da hayatına ve eserlerine dair yapılan bu etkinlikler, onun varlığını bir nebze olsun yaşatmaya devam edecek. Süha Oğuzertem’in yazıları, yalnızca edebiyat meraklıları için değil, hayata dair anlam arayan herkes için bir rehber olmaya sürecektir.